- şık
- Í法́ s.1. 雅致的, 优美的, 漂亮的, 时髦的: \şık bir elbise 时髦的衣服 Şık giyimiyle herkesin gözlerini kamaştırdı. 他那一身时髦的衣装, 使所有的人瞠目结舌。2. 打扮入时的, 衣着时髦的: Daima müzik vardı, şık kadınlar vardı. 常常有音乐, 有打扮入时的女人。Kocam bana karşı iyi davranıyor, benim de şık kadınlar gibi giyinip kuşanmamı, boyanmamı istiyor. 我丈夫待我好, 希望我也像其它漂亮女人一样穿着打扮。3. 转́ 恰当的, 合适的, 适宜的, 适当的: \şık bir cevap 恰到好处的回答 Pek şık bir cevap verdiniz. 您给了一个非常恰当的回答。◇ \şık giyinmek 衣履讲究, 衣着时髦II-kı 阿́ is. 机会, 可能性; (必择其一, 非此即彼的)选择, 取舍: Sizin için iki şık var, ya çalışacaksınız, ya bu işten vazgeçeceksiniz. 对您来说有两种选择, 要么努力工作, 要么放弃这项工作。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.